Küçük kız, annesiyle yürürken birden durdu. Yağmur damlacıklarıyla ıslanan gözlüğünü çıkartarak baktığı şey, babasıyla birlikte bisiklette giden bir başka kız çocuğuydu. Bisikletteki kız, düşmemek için babasına sıkı sıkı sarılmış ve soğuktan pembeleşen yanaklarını, onun sırtına dayamıştı.
Adamın ara sıra yana dönerek söylediği sözler, küçük kızı kıkır kıkır güldürüyordu.
Kaldırımdaki kız, bisikletin arkasından bakarken; annesi durumu fark edip:
- Baban, günde on dakikasını ayırıp seni okula bırakıyor, dedi. Hem de mersedesiyle. İstersen seni bisikletle götürsün ha, ne dersin?
Küçük kız, buğulanan gözlerini annesinden saklarken:
- Çok isterdim, diye karşılık verdi. Belki de böylelikle, babama sarılırdım.
Bir hikayeden beklenen mesaj eğer bir çırpıda veriliyor ve kalpleri yumuşatırken, gönül pusulalarını manevi güzelliklere çeviriyorsa; hele hele bunu dudaklardaki sıcak bir tebessüm veya gözlerdeki birkaç damla yaş ile gerçekleştiriyorsa, biliniz ki bu hikayeler “HAYATIN İÇİNDEN”dir. Bitirmeden elinizden bırakamayacağınız bu kitapta, kendi hayatınızdan sayfalar bulacaksınız.
..
Gerçekten coook qzL bi kitp tvsie ederm.. [/quote]